Psikanalist Yossi Triest’in “Düzdünya’da Zoomterapi – Korona Günlerinde Psikoterapi” (Zoomtherapy in Flatland – Psychotherapy in Times of Corona) yazısı İstanbul Psikanaliz Derneği’nin Bağlam Yayınları’ndan çıkan Psikanaliz Yazıları dergisinin 2020 İlkbahar sayısında (Baharlık Kitap Dizisi – 40) Hande Erkenci ve benim (Deniz Coşan) çevirimle ve Psikanalist Pınar Padar’ın düzenlemesiyle yayınlandı. Bu metin, Yossi Triest’in İstanbul Psikanaliz Derneği üyelerine yönelik seminerinde değerlendirildi ve sonrasında dergide yayınlamaya değer görüldü. Korona zamanları çok yeni, üzerine anlamak, düşünmek, tutarlı bir sistem geliştirmek için yeterli vaktin geçmediği bir olgu olduğundan bu konu hakkında literatüre yapılan her katkı oldukça değerli.
“Düzdünya’da Zoomterapi”, Yossi Triest’in korona zamanlarındaki psikanalitik çalışmalarda edindiği klinik deneyimlerini ve “küresel bir salgın” hakkındaki genel değerlendirmelerini içeriyor: Korona salgınının insan zihninde ve ruhsallığındaki sonuçları neler? Sanal bir terapi odasında görüşme yapan hastanın kimliği nasıl şekilleniyor? Psikanalitik/psikodinamik süreçler sanal seans odalarında ne kadar mümkün?
“Merkezsizleşmiş Özne”
Yossi Triest bu yazısında bu yeni gelişmeler ışığında oluşan kimliği “merkezsizleşmiş özne” olarak tanımlamaktadır:
Her kuşağın kendine özgü hastası vardır. 19. yüzyılın sonlarında toplum, histerik ve obsesif bireylerini terapiye gönderdi; 20. yüzyıl ise sınırda, narsisistik ve (varoluşsal anlam kaybının kurbanları olan) “içten içe ölü” hastalarını ortaya çıkardı. Şimdiki kuşakta, olduğumuz (haline geldiğimiz) ve tedavi ettiğimiz öznenin tümüyle yeni bir tür özne olduğunu iddia ediyorum.
Triest (2020). Düzdünya’da zoomterapi: korona günlerinde psikoterapi. Psikanaliz Yazıları, 40, s.134. Bağlam Yayınları
Merkezsizleşmiş özne teknolojik gelişmelerle birlikte hem oldukça büyük grupların içinde yer alıyor hem de bu büyük grupların her bir öznesi anonim olmaktan ziyade ‘bir yüzü’ olduğu yanılgısı içinde. Merkezsizleşmiş özne her yerde aynı anda olma açgözlülüğünü, gelişmeleri kaçırma korkusunu ve sürekli olarak her şeyin geçtiği yanılsamasını deneyimliyor.
Sanal Seans Odası
Yossi çevrimiçi seansların korona salgını günleri geçtikten sonra kalıcı olup olmayacağını merak ediyor. Gerçek seans odasından ayrılmak ve çevrimiçi seanslara geçmek Yossi için bir adaptasyon sürecini gerektirmiş. Örneğin ilk çevrimiçi seanslarında, alışma sürecinde, mikrofondan ekranın karşı tarafına sesini duyurmak için adeta kuş gibi şakıyarak yüksek sesle konuştuğunu fark etmiş.
Başlangıçta “hiçbir yerde değilsem neredeyim, ne yapıyorum” gibi sorular kafasını karıştırsa da fiziksel seans odasında hastalarıyla ilgili henüz fark etmemiş olduğu bazı aydınlanmalar yaşamış, bazı konularda hastalarının içsel deneyimlerini daha iyi anlamış. Fiziksel seanslarda daha ziyade ‘kadınsı’ tarafıyla kendini gösteren bir hastasının, evinde gerçekleştirdiği sanal seansta yan odadaki çocukları konuştuklarını duymasın diye azami dikkat göstermesiyle birlikte onun ‘anne’ olan tarafının gücünü ilk defa hissetmiş. Başka bir hastanın çevrimiçi seansları, ailesinin evindeki çocukluk odasında yapmasıyla birlikte onun çocuklukta yaşadığı duyguları daha net anlama imkanı bulmuş. Onun çocukken derin bir yalnızlık yaşadığını fark etmek Yossi’yi şaşırtmış. Bazı hastalar çevrimiçi görüşme talepleri daha önce reddedilip korona salgını günlerinde zorunlu çevrimiçi görüşmeler yapmaktan dolayı bir tür zafer duygusu hissetmişler.
Psikanalitik Bir Kulakla Dinleme
Psikanalist Yossi Triest, gerçek ve fiziksel bir seans odasının olduğu gibi sanal, çevrimiçi seans odalarında da psikanalitik çalışmayı esasen mümkün kılacak olanın ‘içsel bir dinleme pozisyonu’ yaratmak olduğunu savunuyor. Koronavirüs salgınının kolektif sonuçları olduğu gibi şüphesiz ki kişisel sonuçları da var ve psikoterapilerimizde bu kişisel olanı çalışmak bir o kadar önemli.
Çevrimiçi seanslar sanal bir aynada kendimizin başka bir parçasıyla karşılaşmaktan dolayı bizleri huzursuz ediyor ve tekinsiz hissettiriyor olabilir.
“Dehşet Virüsü”, Yossi Triest
İstanbul Psikanaliz Derneği’nin konuk formatörlerinden Psikanalist Yossi Triest’in “Dehşet Virüsü” yazısına Psikanalist Pınar Padar’ın çevirisiyle Gazete Duvar üzerinden ulaşmak mümkün.
Ruhsal yıkımın olduğu yerde aynı zamanda onarım için de bir fırsat vardır.
https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya-forum/2020/05/06/dehset-virusu/
Deniz COŞAN
Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist & Formasyonda Psikanalist
Deniz Coşan, İstanbul’da Uzman Klinik Psikolog olarak çalışmaktadır. Yetişkinlere bireysel olarak Türkçe ve İngilizce, yüz yüze ve çevrimiçi psikolojik danışmanlık, psikoterapi ve psikanaliz uygulamaktadır.
Uluslararası Psikanaliz Birliği’ne bağlı İstanbul Psikanaliz Derneği’nde psikanalitik formasyondadır.